1299 yılında I.Osman tarafından kurulan küçük bir beylik zamanla kocaman Osmanlı İmparatorluğuna çevrildi ve tam 624 yıl boyunca sadece Türk ve İslam tarihinde değil Dünya Tarihinde de büyük bir iz bıraktı. Osmanlı İmparatorluğu hakkında merak edilen çok konu ve bu konular hakkında söylenen aslı olan ve olmayan çok hikayeler, rivayetler ve efsaneler vardır. Bu merak edilen konulardan birinin de Osmanlı Tuğrası olduğunu söylememize gerek var mı?
Bu defaki konumuz görüntüsüyle tam bir sanat eseri olan Osmanlı Tuğraları’dır. Osmanlı Tuğraları diyoruz, çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü 624 yıl içerisinde tuğra zaman zaman değişimlere uğramış şimdi görüğümüz formunu almıştır.
Osmanlı Tuğrası neyi ifade eder? Osmanlı Tuğrası üzerinde ne yazıyor? Her padişahın tuğrası farklı mı? soruları en çok sorulan sorulardandır. O zaman birlikte bu sorulara yanıt bulalım.
Osmanlı Tuğrası
Öncelikle söylememiz gerekiyor ki Osmanlı Tuğrası kaligrafi sanatının en muhteşem eserlerinden biridir. Peki dillerden düşmeyen bugünlerde de çeşitli kadın ve erkek takılarında sürekli Osmanlı Tuğrası yüzük veya kolye şeklinde karşımıza çıkan Osmanlı Tuğrası nedir?
Tuğra kelimesi hakkında Mahmut Kaşğari’den tut günümüz tarihçilerine, dil bilimcilerine kadar birçok kişi birşeyler söylemiş, tuğra kelimesinin ilk ne zaman kullanıldığı, hangi dilden geldiği ve ne ifade ettiği hakkında birçok yorum yapılmıştır. Bunların bazılarının gerçeklik payı olsa da birçoğu efsane ve rivayetten fazlası değildir.
Söylentilere göre tuğra Oğuz Han’ın yazılı alameti olmuştur. Zaten dil bilimcilerin ve tarihcilerin bir takım araştırmalardan sonra geldiği kanaate göre “tuğra” Arapçada “tevki”, Farçada “nişan” kelimelerine karşılık gelmekte, “imza” anlamını ifade etmektedir.
Osmanlı Tuğrası da aynı şekilde Osmanlı padişahlarının nişanı, yazılı alameti, yani şimdi kullandığımız kelime ile imzası olmuştur. Osmanlı Tuğrası’nın öyle güzel bir görünümü var ki bu nişane sadece resmi yazışmalarda ve evraklarda değil, aynı zamanda Osmanlı mimarisinde, el sanatlarında ve çeşitli alanlarda kullanılan motiflerden biri olmuştur. Bugün de hala kuyumculukta en çok tercih edilen Osmanlı motiflerindendir. Her şeyden önce Osmanlı Tuğrası hat sanatının bir kolu olmuştur.
Osmanlı Tuğraları
Osmanlı Tuğraları ile ilgili akılları karıştıran soru Kaç tane Osmanlı Tuğrası vardır? sorusudur. Osmanlı İmparatorluğunda padişah ve şehzade tuğraları olmuştur. Şahzadeler tuğralarını kendi sancaklarında kararlar alırken, emirler verirken kullanırdı. Ama asıl önemli olan padişahların tuğralarıydı.
Kaç tane Osmanlı Tuğrası var sorusuna geldikte ise Osmanlı İmparatorluğu’nun hükm sürdüğü sürece 36 pahişah olmasına rağmen bilinen tuğra sayısı 35’dir. Şöyle ki ilk padişah olan Osman Gazi’nin tuğrası ne yazık ki bugüne kadar bilinmemektedir. İlk Osmanlı Tuğrası’nın Orhan Gazi’ye ait olduğunu söyleniyor.
Aslında bu konu tartışmalara sebep olmuştur. Çünkü bazı tarihçiler tarihi kaynaklarda Osman Gazi’ye ait tuğraya rastlanmamasının onun tuğrası olmadığı anlamına gelmediğini, bu nedenle de Orhan Gazi Tuğrası’nın ilk tuğra olarak söylenmesinin yanlış olduğunu savunuyorlar.
Orhan Gazi’den başlayarak Mehmed VI Vahideddin’e kadar 35 tuğra günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı Tuğraları ilk padişahtan sonuncu padişaha kadar zaman zaman değişime uğramıştır. Tuğraların nasıl değiştiğine son halinin ne olduğuna bakmadan önce Osmanlı Tuğrası’nın görünümünü açıklamak gerekir ki Osmanlı Tuğrası neyi ifade eder? Osmanlı Tuğrası üzerinde ne yazıyor? soruları bu konuyla ilgili merak edilen sorulardandır.
Osmanlı Tuğrası, tuğranın sereleri, beyzeleri, tuğları ve kolları olmakla dört bölümden oluşmaktadır. Tuğranın alt tarafında bulunan kısmına tuğranın seresi denir ve asıl metin burada yazılıdır. Beyzeler tuğranın sol kısmında bulunur, han ve bin kelimelerindeki nun harflerinin, bazı tuğralarda başka bir kelimede dal harfinin teşkil ettikleri kavislere denir, bazı tuğralarda ise hiçbir şey ifade etmez sadece tuğranın şeklini tamamlar. Tuğlar ise tuğranın üst kısmında elif harfine benzer çizgilere verilen addır. Bu işareler bazı tuğralarda elif değil lam da olabilirler. Bu nedenle çoğu zaman tuğlara elif-lam da denir. Son olarak tuğranın kolları, beyzelerin devamı olarak görünür, muzaffer kelimesinin üzerinden sağa doğru paralel şekilde uzanır ve tuğrayı tamamlar.
Osmanlı Tuğrası bölümleri dışında tuğralarda herhangi bir anlam ifade etmeyen işaretler de vardır. Bu işaretler tuğranın şeklini tamamlamak için kullanılan işaretlerdir. Sadece tuğraya estetik görünüm ve güzellik katmıştır.
Peki Osmanlı Tuğrası üzerinde neler yazıyor? Osmanlı Tuğrası nasıl değişime uğramıştır? İlk tuğra olarak bilinen Orhan Gazi’nin tuğrası görünüşce de içerik açısından da daha sade tuğra olmuştur. Şöyle ki bu tuğrada sadece Orhan bin Osman, yani pahişahın adı, bin kelimesi (anlamı: oğlu) ve padişahın babasının adı yazıyor. Sonraki tuğralarda ünvan olarak han eklenmiş, daha sonra muaffer ardından El-Muzaffer Daima olarak değiştirilmiştir.
Osmanlı Tuğralarında ilk değişim I. Bayezid’in tuğrasında görülmüştür. Bu tuğrada padişahın babasının ismine bağlı olarak ünvanı belirten han kelimesi eklenmiştir. Yıldırım Bayezid’in tuğrasında “Bayezid bin Murad han” yazıyordu. Muzaffer tabiri ise II. Murad tuğrasından itibaren görülmeye başlamıştır. II. Murad tuğrasında “Murad bin Mehmed han muzaffer” yazıyordu.
Fatih Sultan Mehmed ise II. Murad’dan sonra muzaffer tabirine daima kelimesini eklemiş, tuğrasında “Mehmed bin Murad han muzaffer daima” yazmıştır. Sultan I. Selim kendi tuğrasına hem şah kelimesini eklemiş hem de tabiri tamamlayarak “her zaman muzaffer olan, kazanan” anlamına gelen “el-muzaffer daima” yazdırmıştır. Onun tuğrasında şöyle yazıyordu: “Selim şah bin Bayezid han el-muzaffer daima”.
Kanuni Sultan Süleyman’ın tuğrasında ise “Süleyman şah bin Selim şah han el-muzaffer daima” yazıyordu. Şah kelimesi III. Mahmud tuğrasında kaldırılsa da I. Ahmed tuğrasında yeniden eklendi ve kendinden sonraki Osmanlı Tuğraları bir süre böyle devam etti. I. Mahmud tuğrasından başlayarak ise tuğra metni daha farklı yazılmaya başladı. Şöyle ki I. Mahmud tuğrasından itibaren şöyle yazmaya başladı: “Mahmud han bin Mustafa el-muzaffer daima”. III. Mustafa’da han kelimesi çıkarılarak şah kelimesi eklendi. Sultan I. Abdülhamid tuğrasında ise han kelimesinin eklenip şah kelimesinin çıkarıldığını görebiliyoruz. Bundan sonraki Osmanlı Tuğraları’nda esaslı değişiklikler olmamıştır.
Tuğra Yüzük
Günümüzde Osmanlı motif ve desenlerine büyük bir ilgi olduğunu görüyoruz. Osmanlı dönemi lale motifi ve diğer desenler, Osmanlı Arması ve Osmanlı Tuğrası sürekli karşımıza çıkıyor.
Özellikle erkek takılarda sıklıkla kullanılan Osmanlı Tuğrası en çok sevilen motiflerin başında geliyor. Tuğra yüzük olarak adlandırılan bu yüzükler farklı tasarımlara sahiptir. Taşlı ve taşsız olarak tasarlanan bu yüzükler farklı tarzlara ve zevklere hitap ediyor.
Tuğra motifli erkek gümüş yüzük modellerinin yanı sıra tuğra kolye modelleri de tercih edilen takılardan biridir